Halkedon, Kadı Köyü, Kadıköy…
Bu yürüyüşümüz boyunca yüzyıllardır her inançtan ve kökenden insanın bir arada yaşadığı Kadıköy’ün bilinmeyen ya da unutulan mekanlarının ve sakinlerinin hikayelerini dinleyeceğiz. Her gün bir şekilde bulunduğumuz, arkadaşlarımızla buluştuğumuz, televizyonlarda, protestolarda, konserlerde gördüğümüz Kadıköy’ün geçmişten gelen zengin sesine kulak kabartacağız.
Boğaz’a karşı Deniz Kızı Eftelya’nın nağmelerini dinlerken, Haydarpaşa Tren Garı’na doğru bakıp Abdülhamit Düşerken, Kıskanmak gibi sinemaya da uyarlanan kitapların yazarı Nahid Sırrı’nın hikayesine tanık olacağız. Halide Edip’i Şehremaneti Binası’nın O meşhur buluşma noktası Boğa’ya çıkıp hem heykelin hem de yakınındaki Lambda’nın nev-i şahsına münhasır öykülerine kulak kabartacağız. Süreyya Operası’nda Şevkiye May’ın, Rexx’te Afife Jale’nin Türkiye sanat tarihine yaptığı katkıları minnetle hatırlayacağız. Türkiye’de kadın hareketinin en önemli duraklarından kabul edilen Yoğurtçu Parkı’nda dünden bugüne Türkiye’deki feminizmin hikayesini Kadıköy’ün zamana meydan okuyuşuna tanık olacağız.